Gözalıcı denizi, iklimi, kendine has insanı ve olanca hayatiyetiyle Ege’de, bugün sivillerin giremediği fakat zamanında Türk’üyle Rum’uyla iki bin kadar insana yurt olan, İngiliz işgali görmüş, 12 Eylül Darbesinin ardından siyasilerin sürgün edildiği, Antik Yunan’a uzanan tarihiyle Köstence adasında geçiyor Deli İbram Divanı. Adanın sesini, rengini yansıtıyor yansıtmasına ama insanoğlunun doyumsuz iştahından nasibini nasıl aldığını da kederle gösteriyor okuruna. Öyküleriyle edebiyatımızda kıymetli bir yer edinmiş olan Ahmet Büke, adaya, denize, denizin insanlarına dair Türkiye’nin yakın tarihini de aydınlatan bir hikâye anlatıyor bu romanında. Adanın çokkültürlü yapısının doğurduğu efsanelerle beslenen tarihinden de bahsediyor, 1950’lerde Türkiye’nin geçirdiği dönüşümün ortaya çıkardığı değişimlerden de.