Biyoloji öğrenimim sırasında, mikroskopla bir hücrenin içine ilk baktığımda büyülenmiştim. Daha önce görmediğim o büyük dünya beni hem çok şaşırtmış, hem de hayatımı kökten değiştirecek olaylar silsilesinin başlamasına sebep olmuştu. Gözlerimi bir merceğe dayamıştım ve sanki kişiliğimde eksik olan bir parça yerine oturmuştu. 3 yaşındaki bir çocuğun dünyayı keşfetme heyecanına 20 yaşında tekrar ulaşmıştım. 30 yaşına geldiğimde ise gözümü başka bir merceğe yaklaştırdım ve bu kez teleskoplar eksik parçalarımı tamamlamama yardımcı oldular. Şüphe ve daha fazlasını görme arzusu! Çıplak gözle görülemeyen mikroskobik hücreler ile milyonlarca ışık yılı uzaktaki galaksiler arasında uzanan bu yolculuğum sırasında yanı başımda olan kitapları sizler için derledim.

Uygar Mitat