Babil’in Yorumu

Her ne kadar coğrafi bir anlam taşıyor gibi dursalar da bugün Doğu ve Batı, somut bir gerçeklik olmanın çok ötesinde, yüzlerce yıldır inşa edilen söylemin bir ürünü. Özellikle Batı, Doğu’yla mücadelesinde galibiyetini ilan etmesiyle birlikte aşınması güç bir dizi “Şark” imgesi yarattı; bütün dünyaya “mistik”, “egzotik”, “ilkel”, “eğlenceli” bir Doğu fikrini kabul ettirdi. Entelektüel dünyanın en önemli isimlerinden biri olan Edward Said, işte bu fikri ifşa ediyor Şarkiyatçılık’ta. Batı’nın kültürel ve ideolojik bir düzlemde geliştirdiği söylemi kurumlarla, araştırmalarla ve öğretilerle birlikte nasıl desteklediğini kuvvetli argümanlar kullanarak açıklıyor. İngiltere ve Fransa’yla birlikte özellikle Amerika’nın Ortadoğu’daki etkinliğinin el yapımı Şark algısındaki payına dikkat çekiyor. Akademide kopardığı uzun soluklu gürültülerle de önemini ortaya koyan Şarkiyatçılık, öteki olmanın huzursuzluğunu hisseden insanlara, yaşadıklarını tarihsel bir bağlama oturtma imkânı vermesiyle de hafızalarda yer edinmiş önemli bir eser.

Kitap Hakkında

Yirminci Yüzyılın en sarsıcı, en etkili kitaplarından biri olan Şarkiyatçılık'ta, "Batı"nın "Doğu"ya bakış tarzını büyük bir zihinsel güçle sorgulamıştır Edward Said:"Şark'ın kurulmuş bir şey olduğunu ileri sürüyorum kitabımda; coğrafi uzamların, bu uzamlara özgü din, kültür ya da ırksal özlere dayanılarak tanımlanabilecek yerli ve kökten 'farklı' sakinleri olduğu düşüncesinin tartışma götürür bir düşünce olduğunu iddia ediyorum. Ama kuşkusuz, 'bizi en iyi biz biliriz' şeklindeki sınırlayıcı düşünceye katılmam da mümkün değil."Şarkiyatçılığın kusurunun, hem düşünsel hem de insani bir kusur olduğu kanısındayım; çünkü Şarkiyatçılık, önce dünyanın bir bölgesini kendine yabancı saymış, sonra ona dair değişmez bir yargı kurmuş, böylece insan deneyimiyle özdeşleşememe, dahası bunun insan deneyimi olduğunu görememe kusurunu işlemiştir. Eğer yirminci yüzyılda yeryüzündeki halkların pek çoğunun yaşadığı genel siyasi ve tarihi bilinç yükselişinden gereğince yararlanabilirsek, Şarkiyatçılığın dünya çapındaki hakimiyeti ve temsil ettiği her şey karşı çıkılabilir hale gelecektir... 'Şark' bir yana bırakılmalıdır. Şarkiyatçılığın bize sunduğu bütün o ırksal, ideolojik, emperyalist klişelerle birlikte. Böylece insan topluluğunu ilerletmeye yönelik genel girişimi, ırksal, etnik ya da ulusal farklılaşmalardan daha önemli sayan araştırmacılar, eleştirmenler, aydınlar ve insanlar çıkacaktır ortaya."Şarkiyat bilgisinin bugün bir anlamı varsa eğer, o da Şarkiyatçılığın, herhangi bir bilgide, herhangi bir yerde, her an ortaya çıkması mümkün bir zaaf konusunda uyarıcı bir örnek oluşturmasıdır. Okuruma Şarkiyatçılığa verilecek yanıtın Garbiyatçılık olmadığını göstermiş olduğumu umuyorum.

Devamını oku

Ürün Özellikleri

  • Kitap Özellikleri
  • Sayfa sayısı
    416
  • Yayınlanma Sayısı
    12
  • Ağırlık
    416
  • Boyutlar
    14 x 20
  • Cilt Tipi
    Ciltsiz
  • Kağıt Cinsi
    2. Hamur
  • Yayınlandığı Konum
  • Cep Boy
    Hayır
  • Yayınlanma Tarihi
    8 / 2022
  • Barkod
    9789753422369
      Babil.com
      Tarayıcı ile devam et veya Uygulamada Aç